Sat. Feb 8th, 2025

Blog Rehberlik

Gelecek Yolunda Rehberlik

Çocuklarda Ölüm Olgusu: Yas ve Kayıp

Gelecek Yolunda Rehberlik

Ölüm, gidenin ardından geride kalanlarda meydana getirdiği çaresizlikle birlikte gelen kaçınılmaz en büyük kayıptır. Çocuğun kaçınılmaz bir gerçek olan ölümü, kavram olarak algılayışı yaşına, bulunduğu gelişim dönemine, kaybettiği kişiye ve kişilik özelliklerine göre farklılaşmaktadır.

Çocukların ölümü kavramaları onların bilişsel olgunlaşma düzeylerine bağlı olarak değişmekte ve gelişmektedir. Tam olarak anlaşılması çocuktan çocuğa değişmekte fakat ölümü kavramada izlenen sıra aynıdır.  Çocuklar, sevilen birinin kaybı arkasından gelişim dönemlerine özgü biçimde yas tepkileri sergilemektedir. Bu tepkiler çoğunlukla ölümü anlama, diğerlerinin iyilik halinden endişelenme, sağ olanları koruma gereksinimi hissetme, evdeki değişimlere tepki verme, roller ve beklentilerdeki değişimi kabullenme, izolasyon duyguları yaşama, adaletsizlik duyguları yaşama ve gelecekteki gereksinimlerinin karşılanması konusunda endişelenmeleri ile kendini göstermektedir.

Çocuklarda Gelişim Dönemlerine Göre Yas ve Kayıp Süreci

Bebeklik dönemi: Doğumdan üç yaşa kadar olan dönemde ölüm kavramı gelişmemiştir. Fakat çocuk bakım verenin yokluğunun farkındadır. Kayba karşı verilen tepkiler sık ağlama, daha uyuşuk ve ilgisiz görünme ile uyku ve beslenme alışkanlıklarında belirgin değişimler biçimindedir. İki ya da üç yaşındaki çocuklar genelde ölüm ile uykuda olmak arasında bir ilişki kurabilmektedirler. Bakım vereni üzüntü ya da keder içinde gördüklerinde, bu duyguları anlamasalar ya da böyle hissetmeseler bile sıklıkla taklit ederler.

Okul öncesi dönem: Ölümün bir son olduğunu kavrayamamaktadırlar. Ölüm hakkında çeşitli sorular sorarlar: “Eğer annem öldüyse, nasıl nefes alıyor?”. Oyunlarına “ölü” olmayı ya da başkalarını öldürmeyi katabilirler. Ama oyunların sonunda her şey normale döner. Ölümün sebep olduğu ve meydana getirdiği sonuçları anlamaktan yoksundurlar. Bir ölüm haberine olan uygunsuz tepkiler verebilirler. Örn. bir ölüm haberini duyan bir çocuk dışarı çıkıp oyun oynamak için izin isteyebilir. Aynı zamanda yaşadıkları kayıp duygusunun hayatlarının rutininin değişmesine ve etraftakilerin yaşadığı yas sürecinden etkilenmelerine bağlı olduğu düşünebilirler. Bu dönemde kazanılmış becerilerde gerileme, artan bağımlılık davranışları, sık ağlama, öfke patlamaları ve yaşıt ilişkilerinde sorunları yas tepkileri arasındadır.

Okul çağı dönemi: Ölümün bir son olması kavrayışı aşama aşama gelişmeye başlar. Yedi yaşlarında ölümün kaçınılmaz bir gerçek ve herkesin başına gelebilecek bir durum olduğunu kavramaya başlarlar. On yaş ve üzerindeki çocukların ölümün kendi başlarına da gelebileceği fikrini kavrayabildiği gözlenmektedir. Ölüm somut bir nedene (yaşlılık, kaza vb.) bağlarlar. Bu yaş grubunun daha küçük olanları ölümü bir ruh, hayalet, ya da melek gibi düşünebilir. Ölenin görülebilir ya da duyulabilir olduğunu varsayarlar. Bu dönemdeki çocukların sözel iletişim becerileri geliştiğinden duygularını daha rahat anlatabilirler ve yine ölüm hakkında sorular sorabilirler. Çocuğun ölümle ilgili soruları anlayabileceği şekilde mutlaka yanıtlanmalıdır. 5-7 yaşları arasındaki çocukların uykuya dalmakla ilgili korkuları olurken; daha büyük çocuklar kabuslar gördüklerini ifade etmektedirler. Sekiz yaşından başlayarak çocuklarda baş ağrısı gibi fiziksel belirtilerin arttığı görülmüştür. Regresyon ve davranış problemleri, ayrılık anksiyetesi semptomları, dikkat sorunları, akademik başarıda düşme, ölen kişinin bazı davranışlarını taklit etme, yaratıkların gelip onu alacağından korkar, ruh, ceset, hayalet gibi kelimeler onlarda korku duygusuna yol açar.

Çocukların Kayıp Karşısındaki Yas Tepkileri

Şok ve inanmama: Çocuklar “Bu doğru olamaz. Bu gerçek değil.” gibi sözler söylediklerinde yaşadıkları şok ve inanmama hali açıktır. Yaşça daha büyük çocuklar özellikle bu şekilde tepki gösterirler ve olaydan sonra donup kalırlar. Ölümü reddedebilirler ve acı veren gerçeği belli bir mesafede tutabilmek için bu davranışı ısrarla sürdürebilirler. İnkar savunma mekanizmasını kullanabilirler. Bu süreç aşırı durumlarla başa çıkmamızı kolaylaştırmada yararlı ve gerekli bir koruyucu mekanizmadır.

Korku ve itiraz: Bazı çocuklar hemen korku ve itirazda bulunarak tepki gösterirler ve yatıştırılmaları pek kolay olmaz.

Hissizlik ve donup kalma: Başka çocuklar da sanki duyguları donup kalmış gibi hissizleşebilirler ve tepki göstermeyebilirler.

Her zamanki etkinliklere devam etme: Bazı çocuklar ise sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşantılarına devam edebilirler. Bu, farklı tepkiler bekleyen yetişkinleri kızdırsa bile alıştığı ve iyi bildiği etkinlikleri sürdürmelerine olanak sağladığı için daha güven vericidir.

 

Çocuklarda Sık Rastlanan Yas Tepkileri

  • Kaygı
  • Canlı anılar
  • Üzüntü ve özlem
  • Öfke ve dışa vurma
  • Suçluluk, kendini kınama ve utanç
  • Okul sorunları
  • Fiziki yakınmalar

Diğer Olası Yas Tepkileri

  • Yaşça daha küçükmüş gibi davranma
  • Sosyal açıdan yalnızlaşma
  • Hayaller
  • Kişilik değişikliği
  • Gelecek hakkında kötümserlik
  • Nedensellik ve anlam hakkındaki düşüncelerle aşırı uğraşma
  • Olgunlaşma ve büyüme

Yas Sürecinde Çocuğa Yaklaşım

  • Yas sürecinin sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi için her çocuğa yaşına uygun bilgilendirme yapılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken çocuğun yaşı ve bilişsel gelişimi ve olgunluk düzeyidir. Çocuğun önceden yaşına uygun bir ölüm/kayıp eğitimi almış olması durumu anlamasını kolaylaştırır.
  • Çocuğa ölüm haberi öncelikli olarak ebeveyni, yoksa ise en çok sevdiği, güvendiği kişiler tarafından bilgi verilmesi önemlidir.
  • Yas sürecinde normal yaşanan duygularla ilgili çocuğu bilinçlendirmek yaşadığı duyguları normal olarak kabul etmesine fırsat verir.
  • Kaybedilen hakkında konuşulmalı, çocuğunda konuşmasına ve duygularını ifade etmesine fırsat verilmelidir.
  • Çocuğun cenaze ve anma törenlerine katılmasını teşvik etmek vedalaşması açısından önemlidir.
  • Kaybedilenin özel eşyalarından bazıları isterse çocuğa verilebilir.
  • Çocuğun kayıp konusundaki duygularına özen gösterilmeli ve anlayışla karşılanmalıdır.
  • Çocuğun duygularını ifade etmede kullanacağı dili bulmasına yardımcı olunmalıdır ve bu süreçte sabırlı olunması gereklidir.
  • Çocuğun kaybedilenle olan ilişkisine saygı gösterilmelidir. Ölen kişiye karşı olumsuz duyguların olabileceğine dikkat edilmelidir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *