Tue. Jan 21st, 2025

Blog Rehberlik

Gelecek Yolunda Rehberlik

Çocukluk Döneminde Oluşan ‘Ben Algısı’ Nedir?

Gelecek Yolunda Rehberlik

Bir bireyin kendisini nasıl algıladığına ben algısı denmektedir. Bu algı, bireyin çocukluk döneminde edinilmektedir. Çocukluk dönemini geçirdiği ortamlar ben algısını oluşturmada oldukça etkilidir. Bir çocuğa kendisi ile ilgili kazandırılan izlenimle oluşmaktadır.

Çocukluk dönemi, bireylerin kendisini öğrendikleri zaman dilimidir. Bütün hayatları boyunca taşıyacakları kimliğin kazanıldığı dönemdir. Bundan dolayı benlik algısının çocuk üzerinde yapılanması sağlıklı olmalıdır. Eğer çocuğa değersiz hissettirilirse kendisine güveni eksik olmakta, depresyon durumu ortaya çıkmakta hatta bazen sosyal fobi gelişebilmektedir.





Çocuğun benlik kavramı, anne babanın, kardeşlerinin etkisiyle gelişmeye başlamakta ve okul, arkadaşlar gibi sosyal çevrelere girdikçe de gelişmeye devam etmektedir. Ailesi tarafından sevilen, ilgi gösterilen çocuklar olumlu yönde bir benlik algısına sahip olmaktadır. Okulda derslerindeki başarılar, arkadaşlarıyla olan iletişimleri benlik algısını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir. Derslerinde başarısız olan çocuklar, okula gitmemek için direnmekte, ürkeklik göstermekte ve kendini küçük görerek olumsuz yönde gelişme göstermektedir. Bir de kendisini arkadaşlarıyla kıyaslamasıyla bu durum daha da gelişme gösterir.

Yüksek benlik algısına sahip olan bir çocuk, kendisine gerçekçi hedefler koymakta, bunları gerçekleştirebilen yetenek sahibi, başarılı bir birey olarak algılamaktadır. Herhangi bir konuda başarısızlık yaşarsa, bu konuda neden başarısızlığa uğradığını belirlemekte ve daha iyisi için kendisini motive edebilmektedir. Hatalarını kabullenmekte ve başkalarını suçlamaktan kaçınmaktadır. Düşük benlik algısına sahip olan bir çocuk ise, başarılarının çoğunu kendi kontrolleri dışındaki etkenlere bağlamaktadırlar. Bundan dolayı kendilerine güvenleri azdır.




Ben Algısının Geliştirilmesi

Benlik algısının olumlu olarak geliştirilebilmesi için yapılabilecekler şunlardır:

  • Çocuğun güven sorunu yaşamaması –kendine ve başkalarına güvenebilmesi- için verilen sözlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.
  • Çocuktan yaşına uygun, gerçekleştirebileceği beklentilere sahip olunmalıdır. Yapabileceğinden fazlasını istemek, başarısızlık durumunu ona aşılamaktır.
  • Sürekli olarak kontrol altında olan bir çocuk, kendi kararlarını kendisi veremez. Bundan dolayı bazen serbest bırakılmalı ve kendi kararlarını vermesi sağlanmalıdır. Bu da başardıkları bir şeyi kendilerinin başardığının duygusunu yaşayabilmelidir.
  • Çocuk bir konuda başarısız olsa bile çabası, göstermiş olduğu küçük gelişmeler için cesaretlendirilmelidir.
  • Başarısız olduklarında da olumsuz eleştirilerden kaçınılmalı ve destekleyici yaklaşımlarda bulunup, başarısızlıklarından da ders çıkarması gerektiği öğretilmelidir.
  • Çocuğun hem dinleme hem de konuşma konusunda gelişmesi için, sonuna kadar dinlenmeli ve onunla konuşulmalıdır. Bu durum duygularını ifade etmesine katkı sağlamakta ve anlatma becerisini arttırmaktadır.
  • Çocuğun kendi sınırlarını belirlemesine izin verilmeli ve bu konuda ona yardımcı olunmalıdır.
  • Olumsuz olarak gerçekleşebilecek durumlar içinde çocuk hazırlanmalıdır. Kendi kararlarını verdiği, seçim yaptığı durumlar ortaya çıkarılmalıdır. Bu seçim ve kararların sonuçlarına katlanılması sağlanmalıdır.
  • Ortada bir sorun var ise, direk olarak çözülmemelidir. Çocuğun çözüm bulmasına yardımcı olmalı, farklı çözümler için düşünmesi sağlanmalıdır.
  • Spor, sanat, sosyal ve akademiksel anlamda aktivitelere katılması sağlanarak, başarı alanlarının arttırılmalıdır.
  • Yeteneklerini keşfetmesine olanak sağlanmalı ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmesine yardımcı olarak güçlü yanlarına güvenilmesini sağlanmalıdır.

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *