Depresyon Nedir? Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Gelecek Yolunda Rehberlik
Depresyon en az 2 haftadır devam eden ve kişinin hayatını olumsuz şekilde etkileyen mutsuzluk, hayattan keyif almama, değersizlik, aşırı suçluluk, yalnızlık, uyaranlara karşı duyarlığın azalması, isteksizliğin, umutsuzluğun, karamsarlığın güçlenmesi biçiminde beliren ruhsal bir bozukluktur.
Depresyon her yaştan insanı etkileyebilen, yaşamın herhangi bir döneminde %15-20 oranında görülen ruhsal bir hastalıktır. Her 10 erkekten biri, her 4 kadından biri depresyon hastalığı ile karşı karşıya kalmaktadır. İntihar vakalarının %70’i depresyon nedeniyle görülmektedir. Depresyon kadın ve erkeklerde özellikle 40’lı yaşlarda daha yaygınken, yaşlı popülasyonda ve ergenlerde görülme sıklığı da oldukça yüksektir.
Depresyon biyolojik nedenler (bazı ilaçlar, vitamin eksiklikleri, hormonal bozukluklar, kronik hastalıklar, ölümcül hastalıklar, yaşlılık, menopoz ve andropoz dönemi gibi ) , olumsuz yaşam koşulları ve sosyo-ekonomik düzeyin düşük olması, büyük üzüntülere neden olan yas, ayrılık , boşanma gibi kayıplar, iş yaşamı sorunları ve kronik stres , ailesel sorunlar, lohusalık ve gebelik, genetik faktörler, mevsim değişiklikleri, göç, alkol ve madde kullanımı gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir.
DEPRESYON BELİRTİLERİ
- Bir süredir hemen her gün (en az 2 hafta), yaklaşık gün boyu süren bir biçimde;
- Üzgün, kederli, morali bozuk, mutsuz, dertli, çaresiz, sıkıntılı, zavallı, neşesiz, çökkün, boşluktaymış gibi hissetme.
- Eskiden zevk alınan etkinliklerden zevk alamama, ilgisizlik, isteksizlik.
- Uykusuzluk, uykunun sık sık bölünmesi, sabaha karşı aniden kötü bir hisle uykudan uyanma, aşırı uyuma, gün boyu uykulu hissetme, istemsizce sabah çok erken saatlerde uyanma.
- Karar verme, konuşma, düşünme ve hareketlerde yavaşlama.
- Cinsel istekte azalma.
- Nedensiz ağrılar, baş ağrısı, bulantı kusma gibi bedensel şikayetler.
- Kendini değersiz görme, çirkin bulma, abartılı suçluluk duyguları, kendine güvende azalma.
- Dikkat ve konsantrasyon sorunları, unutkanlık.
- Ölüm, intihar ve kendini cezalandırma düşünceleri
TANI VE TEDAVİ
Yukarıdaki belirtilerin varlığında, mutlaka bir hekimden destek alınması gerekmektedir. Depresyon yaşam kalitesini ve işlevselliği önemli derecede bozar. Depresyon tedavisinde erken müdahale tedaviyi kolaylaştırır. Depresyon teşhisi hekim muayenesi sonucu konulabilir. Ancak bazen biyolojik nedenler depresyona neden olabilir veya zemin hazırlayabilir. Bu nedenle kişiden bazı kan tetkikleri ve görüntüleme tetkikleri istenebilir. Böylece hem altta yatan nedenler belirlenebilir hem de depresyonun ayırıcı tanısı yani diğer hastalıklardan ayrımı yapılabilir.
Tiroid hormonundaki düzensizlikler, b 12 vitamini eksikliği, demir eksikliği, D vitamini eksikliği gibi hastalıklar depresyona neden olabilir. Bazen bu düzensizlik ve eksikliklerin giderilmesi ile depresyon belirtileri ortadan kalkabilir. Yapılan araştırmalar depresyon tedavisinde en etkili yöntemin psikoterapi ile beraber ilaç tedavisinin birlikte kullanılması olduğunu göstermektedir. Antidepresan grubu ilaçlar depresyon tedavisinde oldukça etkilidir.
Depresyonu olan kişilerde etkinliği kanıtlanmış ve başarı ile uygulanabilen psikoterapi yöntemi Bilişsel-Davranışçı Psikoterapidir. Antidepresan ilaç tedavisinin en az 6 ay sürdürülmesi uygundur. Bu ilaçlar kişinin sosyal yaşamını etkilemeksizin depresyonu tedavi eder. İlaç tedavisini erken kesilmesi hastalığın tekrar nüks etme riskini arttırmaktadır.
Antidepresan ilaçların yanında hastanın belirti ve bulgularına göre hekim ek tedaviler ve ilaçlar önerebilir. Örnek olarak uykusuzluk veya intihar düşüncelerinin varlığında bulguları azaltmaya yönelik, yan etkilerin varlığında yan etkilerden oluşan rahatsızlıkları gidermeye yönelik ek ilaçlar tedaviye eklenir. TDCS uygulamasının depresyon tedavisinde etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Antidepresan ilaçlar bağımlılık yapmazlar, ilaçların doktor kontrolünde başlanması ve doktor kontrolünde kesilmesi, ilacın ani kesilmesine bağlı sorunları ortadan kaldırır. Bu nedenle hekimin önerdiği takiplere uyulması gerekmektedir. Her depresyon hastasına aynı antidepresan ilaç aynı ölçüde fayda sağlamaz. Antidepresan seçimi kişinin özelliklerine ve tıbbi durumuna, yaşına uygun olarak seçilmelidir. Bu nedenle bilinçsiz ilaç kullanılmaması ve oluşan yan etkiler hakkında hastanın doktoru bilgilendirmesi, hekimin de hastayı ilaçların etki ve yan etkileri konusunda bilgilendirilmesi tedavinin etkinliği ve devamlılığı için değerlidir.
Unutulmamalıdır ki ruhsal bozukluklar içinde intihar vakalarının en fazla görüldüğü hastalık depresyondur. Depresyon hastalarının %80’ninde intihar düşünceleri bulunmaktadır. İntihar düşünceleri depresyonun şiddeti ile doğru orantılı olarak artar. Ergenlik dönemindeki depresyon hastalarında, intihar oranlarında artış söz konusudur. Ailesinde intihar öyküsü bulunan veya daha önce intihar girişiminde bulunmuş, depresyon öyküsü bulunan kişilerde intihar riski artmaktadır. Erkeklerde intihar oranı daha yüksektir.
Depresyon hastalığına işsizlik veya iş kaybı, ağır bir hastalık veya kişilik bozukluklarının eklendiği durumlarda da intihar riski artmaktadır. Ağır depresyon vakalarında, intihar riski bulunan hastalar yatarak tedavi edilebilir. Yukarıdaki belirtilerin varlığında mutlaka bir hekime başvurunuz. Psikiyatrik yardım almak herhangi bir tıbbi yardım almaktan farksızdır. Depresyon tedavi edilebilen bir hastalıktır.