Dirençli Depresyon Tedavisi Ketamin
Translational Psikiyatri dergisinde yayınlanan bir çalışma dirençli depresyon tedavisinde yeni bir kapı açıyor. Hastalık kontrol ve önleme merkezine göre ABD’de 12 yaşın üzerinde depresyon görülme oranı Yüzde 7.6 dır. Depresyon kişinin hayatı ve işlevselliği Üzerinde birçok olumsuz etkiye ve intihar düşüncelerine neden olan bir ruhsal hastalıktır. Ulusal ruh sağlığı enstitüsü’ne göre depresyon; genetik, çevresel, biyolojik ve psikolojik faktörlerin neden olduğu bir hastalıktır. Depresyon ilaç psikoterapi veya ikisinin birlikte kombinasyonu ile kolaylıkla tedavi edilebilir. Ancak nedeni bilinmeyen bir şekilde bazı hastalar depresyon tedavisine dirençli olabilirler.
KETAMİN VE MAJOR DEPRESYON
Önceki araştırmalar ketaminin etkili bir antidepresan olabileceğini açıkça ortaya koymaktaydı. Ancak bu etkinin mekanizması tam olarak bilinmiyordu. Etki mekanizmasını anlamak için araştırmacılar, Katılımcılara anestezik bir etkiye sahip olmayacak kadar düşük dozlarda ketamin verdiler ve daha sonra pozitron emisyon tomografisi (PET) Ile beyin görüntülerini aldılar.
İsveç Solna’daki Karolinska Enstitüsü’ndeki Klinik Nörobilim Bölümü’nde araştırmacı olan Dr.Mikael Tiger “Biz ve başka bir araştırma ekibi daha önce depresyonu olan insanların beyinlerinde düşük yoğunlukta serotonin 1B reseptörleri bulunduğunu gördük. Ketaminin serotonin 1B reseptörleri yolu ile etki edebileceğini düşündük” dedi.
832 gönüllünün başvurduğu araştırmada katılımcı sayısı içlerinden seçilerek 30’a kadar düşürüldü. Major depresyon hastalarından oluşan katılımcılar farklı bir hastalığa sahip değildi ve daha önce majör depresyon tedavisine yanıt vermemişlerdi.
Katılımcılardan 20’sine ketamin diğer 10 kişiye plasebo ile tedavi uygulandı. Çalışma randomize çift-kör plasebo kontrollü bir çalışma idi. Yani ne doktorlar ne de katılımcılar başlangıçta katılımcıların hangi gruba ait olduğunu bilmiyordu. Araştırmacılar katılımcıların beyin görüntülerini tedavi öncesinde ve tedavi sırasında taradılar. Katılımcıların 29’u iki hafta boyunca haftada iki kez ketamin almayı kabul etti. Depresyon için bir derecelendirme ölçeği kullanan araştırmacılar çalışmanın ikinci aşamasındaki katılımcıların % 70’inin ketamine yanıt verdiğini buldular.
PET görüntülerinde ketaminin katılımcılarının beynini önceden tanımlanmamış bir şekilde etkilediğini, Serotonin miktarının azaldığını ancak duygu durum için önemli olan dopamin miktarının arttığını buldular.
Çalışmanın yazarlarından Klinik Nörobilim Bölümü araştırma grubu lideri Dr.Karolinska Institutet Ketaminin çok hızlı etkili olma avantajına sahip olduğunu ancak aynı zamanda bağımlılığa yol açabileceğini, bu nedenle bu reseptörün ketamin yan etkileri olmayan yeni ilaçlar için bir hedef olup olmayacağını gelecekteki çalışmalarda inceleyeceklerini bildirdi.