Sun. Oct 13th, 2024

Blog Rehberlik

Gelecek Yolunda Rehberlik

EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing)

Gelecek Yolunda Rehberlik

EMDR, göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden İşleme anlamına gelen etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir.

1987 yılında Dr. Francine Shapiro tarafından bulunan EMDR yöntemi günümüzde oldukça yaygın kullanılmaya başlanmıştır. Bütüncül bir yaklaşımla travma sonrası stres bozukluğu başta olmak üzere bir çok ruhsal hatalığın tedavisinde uygulanmaktadır.

Yaşamış olduğumuz olaylar, öğrendiklerimiz REM uykusu sırasında göz hareketleri ile işlenerek beynin ilgili bölümlerine aktarılarak, gerektiğinde kullanılmak üzere saklanır veya gereksiz bilgiler silinir. Buna Adaptif Bilgi İşleme Modeli denir. İşlenen bu bilgilerin duygusal yoğunluğu o olayı yaşadığımız andaki gibi değildir, genellikle olayın etkisi geçtikçe hafifler ve azalır.

Normal günlük olayların aksine, travmatik bir olaya maruz kalındığında beynin bilgiyi işleme sistemi bozulur. Yeterince işlenmeyen bilgi ve uyaranlar beynin ilgili bölümlerine aktarılamaz ve adeta kilitlenmişçesine kalır. Duygular, düşünceler, imgeler, sesler, beden duyumları yaşandığı haliyle depolanır. Bu nedenle kişi travmatik olayın etkisini uzun yıllar, sanki o anı yeniden yaşıyormuşçasına yoğun hissedebilir. Olayı anımsatan her şey, olaya dair beden duyumlarını, düşünceleri, duyguları tetikler ve kişiyi rahatsız eder. Trafik kazası geçirmiş bir kişi tekrar tekrar ve rahatsız edici bir şekilde olaya dair görüntüler hatırlayabilir, sanki o anı yeniden yaşıyormuşçasına korku hissedebilir. Fiziksel bazı belirtiler yaşayabilir ( nabzın artması, terleme, el titremesi vb.) Travmatik olay her hatırlandığında yeniden hissedilen olumsuz duygular nedeni ile beyin olaya ilişkin düşünceleri bastırmaya çalışır. Bu da bilginin doğru şekilde işlenememesine neden olur. Bir yandan da beyin bilginin işleme sürecini tamamlamak için olayı tekrar tekrar anımsatır ancak yine yaratmış oluğu olumsuz duygu ve düşünceler (suçluluk, yetersizlik, korku vb) nedeni ile kişi olayı hatırlamaktan kaçınır ve süreç bir kısır döngü haline gelir. Artık kişinin duyduğu endişe, korku, takıntı, çekingenlik, öfke, güvensizlik, huzursuzluk gibi duygular, görünür ve güncel bir duruma bağlı olmayıp, bilinçdışında gizlenmiş işlenmemiş travmatik anılardır.

Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişinin işlevselliğini bozabilir, uzun vadede depresyona neden olabilir, travmanın etkilerini azaltmak için kişi madde veya alkol bağımlılığı ile karşı karşıya kalabilir, somatik yakınmalar yaşayabilir.

EMDR, travmatik olaya karşı duyarsızlaştırma ve o bilgiyi yeniden işleme yöntemidir. EMDR yaşanmış olan olayın tamamen unutulması, hafızadan silinmesi değil, olaya karşı hissedilen yoğun duyguların azaltılarak, işlenmemiş bilginin yeniden işlenerek, yaratmış olduğu etkilerin azaltılmasıdır. EMDR sadece belirti ve bulguların azaltılması değil, olumsuz duygu, inanç ve düşüncelerin yerini, yeni ve olumlu bir bakış açısının alması ve geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği davranışları gösterebilmesidir.

REM uykusunda göz hareketleri ile işlenmesi gereken bilgi, bir uzman yardımı ile, uyanıkken, güvenli bir ortamda yeniden işlenir. EMDR terapisinde 8 aşamalı, üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokol uygulanır. Semptomlar ve sorunların kaynağı olan anılar ve gelecekle ilgili hedefler belirlenir ve tedavi planı oluşturulur. EMDR’ın ne olduğu hakkında danışan mutlaka bilgilendirilmelidir. Danışanların çoğu olayı tekrar anımsamaktan, anlatmaktan kaçınabilir ve yeterince bilgilendirilmeyen birey olayı tamamen unutacağını düşünebilir, uygulamadan korkabilir veya abartılı beklentiler içine girebilir. EMDR uygulaması sırasında “güvenli alan” oluşturma protokolü uygulanır. Kişinin uygulama öncesinde ve sonrasında rahatlamasını sağlayan bu uygulama, EMDR sırasında olumsuz duygu ve düşüncelerin çok rahatsız olduğu zamanlarda da uygulanabilir. Danışandan travmaya dair onu en çok rahatsız eden durumu veya anıyı belirlemesi istenir. Ayrıca kişinin travmatik olaya dair inanç, duygu ve düşünceleri uzman tarafından belirlenir. Tek bir olay ve an üstünde çalışılabileceği gibi birçok olay da çalışılabilir.

Danışan işleme sırasında terapistin iki yöne hareket ettirdiği parmağını gözleriyle takip eder. Danışanının zihninden geçenlere ve göz hareketlerine aynı anda dikkatini vermesinin, beynin sağ ve sol yarımküresini ilişkiye geçirdiği düşünülmektedir. Danışanın pozitif inancını pekiştirmek amacıyla farklı setler ve seanslar uygulanır. Göz hareketlerini sağlayamayan bireylere beynin çift taraflı uyarımını sağlamak amacı ile her iki kulağa ses verilmesine dayalı işitsel uyarım ve dokunmaya dayalı uyarım uygulanabilir.

EMDR’ın olumlu etkileri geçici değildir. Ancak yaşanan yaşam krizleri ve stresörlere bağlı olarak tekrar travmatik anıların canlanma riski vardır. Geçmiş deneyimler, ek psikolojik rahatsızlıklar, travmanın şiddeti, birden fazla travmanın varlığında tedavi sürecini etkileyebilir. Seans süreleri ve sıklığı bu etkenlere bağlı olarak değişebilir.

EMDR psikotik bozukluklar, bunama, beyin hasarı olan bireyler ile retina dekolmanı riski taşıyan bazı göz hastalıkları dışında herkese rahatlıkla uygulanana bilir. Koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyonlu hastalarda da travmatik anının canlanması risk yaratabilir.

Cinsel işlev bozukluğunda, kişilik bozukluklarında, panik bozukluğu ve panik atak tedavisinde, depresyon, fobi, kaygı bozuklukları, psikosomatik hastalıklarda, davranış bozukluklarında, stres ve öfke kontrolünün sağlanmasında, cinsel ve bedensel tacize bağlı psikolojik problemlerde, performans kaygısı, özgüven eksikliği, motivasyon eksikliği gibi durumlarda da EMDR kullanılmaktadır.

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *