Ergenlik Dönemi Uyum Sorunları: Riskli Davranışlar

Gelecek Yolunda Rehberlik
Ergenlik bilindiği üzere bir dönemsel geçiştir. Bu dönemde bireyler çocukluktan yetişkinliğe adım atmaktadırlar ve bu süreç çok da kolay bir şekilde gerçekleşmemektedir. Hem aileler hem çocuklar bu dönemde oldukça sıkıntılı zamanlar yaşayabilmektedirler. Bu dönemde ergen bireylerde riskli ve tehlikeli olarak tanımlanabilecek bazı davranış kalıpları gözlemlenebilmektedir. Özellikle yaptıkları bazı davranışlar, geleceğe yönelik olarak, bu gençler için önlem alınması ve dikkat edilmesi gerektiğini ebeveynleri, öğretmenleri, arkadaşları ve yakın çevrelerine gösterirler.
Çocuk ve ergenler için, “risk” tanımı, çocuk ve ergenlerin gelecekte ruhsal ve bedensel olumsuz sonuçlar yaşamasına yol açabilecek bir takım olası neden-sonuç dinamiklerini açıklamak için kullanılmaktadır. Riskli davranışlar ise; doğrudan ya da dolaylı olarak gençlerin sağlık ve iyilik hallerini ve yaşamlarını etkileyen olumsuz sonuçları olabilecek davranışlar olarak tanımlanır.
Ergenlik Dönemi Riskli Davranışları
- Fiziksel şiddet, silah niteliğindeki araçları taşımak,
- Erken ve riskli cinsel ilişki kurmak,
- Sigara, alkol ve madde kullanımı,
- Olumsuz/hatalı arkadaş ilişkileri,
- İntihar düşünceleri ve girişimleri,
- Evden kaçma,
- Okuldan kaçma,
- Suç işleme ve suça yönelik davranışlar,
- Kendine zarar verme davranışları,
Ergenler yeni deneyimler edinmeye yönelik duydukları kontrol edilemeyen istekleri nedeniyle bu davranışların getireceği sonuçları hesaba katmadan sıklıkla riskli davranışlarda bulunabilmektedirler. Bu davranışlar her ne kadar bu dönemde görülen bağımsız birey olma yani özgürlük gelişimini desteklese de, aynı zamanda ergeni zararlara karşı korunmasız kılmaktadır.
Ergenlik döneminde yaşanan uyum problemleri olarak da adlandırılan riskli davranışlar genel olarak içselleştirilmiş ve dışsallaştırılmış problem davranışlar olmak üzere iki kategoride toplanmaktadır. İçselleştirilmiş problem davranışlarda birey yaşadığı sıkıntıyı kendisine döndürerek abartılı korku, anksiyete, depresyon, psikosomatik bozukluklar gibi duygusal ve bilişsel semptomlar ortaya çıkmaktadır. Dışsallaştırılmış problem davranışlarda ise; birey yaşadığı sıkıntı veya öfkeyi dışarıya yönlendirerek agresyon, hırsızlık, alkol ve madde kullanımı, yalan söyleme gibi olumsuz davranışlar sergilemektedir. İçselleştirilmiş ve dışsallaştırılmış problem davranışlar ergenin genel iyilik halini etkilediği gibi yaşanan problemler, kişinin yetişkinlik dönemindeki uyumunu da aksatmaktadır.
Ergenlik Döneminde Riskli Davranışları Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bireysel faktörler
- Genetik yatkınlığının olması,
- Okula devamsızlığının yüksek olması,
- Okul başarısının düşük olması,
- Psikiyatrik hastalıklarının olması,
- Benlik saygısının düşük olması,
- Okulda ve sosyal çevresindeki akran gruplarına kabul edilmemesi,
- Madde kullanan akranlarla ilişki kurması,
- Suç işleyen kişilerle arkadaşlık kurması,
- İstismara uğramış olması,
- Travma
-
Ailesel faktörler
- Olumsuz ebeveyn modeli,
- Uyuşturucu maddenin zararı konusunda ailenin düşüncesi,
- Aile içi denetimin iyi olmaması,
- Kaotik aile yapısı,
- Aile içi şiddet,
- Ebeveyn-çocuk iletişiminde yetersizlik,
- Aile içerisinde öfke kontrolünün olmaması,
- Ebeveyn-çocuk arasında yakın ilişkiler kurulamaması,
- Pasif aile yapısı,
- Aile denetiminin yetersiz olması
-
Sosyal ve çevresel faktörler
- Yasaların yaptırım ve denetim eksikliği
- Alkol ve nadde kullanımını destekleyen sosyal etmenler
- Uyuşturucu maddeye ulaşılabilirliğinin kolay olması
- Yoksulluk ve gelir dağılımında aşırı dengesizlik
- Göç
- Medya ve internet etkisi
- Alkol ve madde kullanan medyatik kişilerin etkisi
Ergen Riskli Davranışlarına Karşı Koruyucu ve Önleyici Müdahaleler
- Ergenin çevresindeki yetişkinlerle olumlu ilişkilerinin olması,
- Olumlu davranış örüntülerine sahip arkadaşlıklarının olması,
- Olumlu ve destekleyici sosyal desteğinin bulunması,
- Ailenin çocuk üzerinde sağlıklı kontrolünün olması,
- Ailesiyle birlikte yaşıyor olması,
- Sağlıklı ebeveyn modellerinin var olması sayılabilir.
Aile ilişkilerinin, duygusal açıdan yakın ve destekleyici olması, baskıcı ve yasaklayıcı olmayan, uyumlu olunması ergenin riskli davranışlara kalkışmasını engellemekte; ergenin olumsuz ve zedeleyici akran gruplarıyla birlikte olma olasılığını azaltarak, akran grubunun olumsuz etkilerinden korumaktadır. Ergenlerin; akademik başarıya verdikleri önemin fazla olmasının, geleceğe yönelik olumlu beklentilerinin olmasının, okula yönelik pozitif tutumlarının var olmasının da problem davranışları sergileme olasılığını azalttığı söylenebilir.
Önleme müdahalelerine bakıldığında ergenin kendi ve diğerlerinin duygularını anlama, olumsuz duygu durumla baş edebilme, agresyona yönelik düşünce yapılarını fark etme ve düzenleyebilmeleri amacıyla farkındalık çalışmaları, sosyal beceri ve problem çözme becerilerine yönelik çalışmalar, öfke yönetimi gibi alanlarda ergene yönelik önleyici çalışmalar yapılabilmektedir.
Aile içi ilişkiler, ailenin problem çözme yöntemleri, ailesel yaşanabilecek kriz, travma ya da anne ve babada depresyon gibi etkenlerin anlaşılabilmesi ve çözüm aşamasında desteklenmesi amacıyla aile terapilerinden yararlanmanın riskli davranışların önlenmesine önemli katkıda bulunduğu görülmektedir.