İNSOMNİA (UYKUSUZLUK)
İnsomnia yani uykusuzluk, uyumak için uygun koşulların olmasına rağmen uykuya dalmakta ve sürdürmekte zorluk, uykunun yeterince verimli olmaması olarak tanımlanır.
İnsomnia hastalığı dünyanın yaklaşık olarak %40’ını etkilemektedir. Etkilenen bireylerin %10’u insomnia tanısı almaktadır. 45 yaş üzerinde daha fazla görülmektedir fakat her yaştaki bireyi etkileyebilir. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla görülen insomnia düşük gelir düzeyi olanlar, çalışmayan bireyler, ayrı yaşayan veya boşanmış çiftlerde daha sık görülmektedir. Yapılan araştırmalarda tek yumurta ikizlerinde, ayrı yumurta ikizlerine göre daha fazla görülmesi genetik faktörlerin etkili olduğunu da göstermektedir. Genel popülasyonda birinci derece akrabalarda daha yaygın görülmektedir. Uykusuzluk yani insomnia hastalığı gün içinde işlevselliği olumsuz yönde etkilemektedir. DSM-5 tanı kriterlerine göre uykusuzluk problemi haftada en az üç gece ortaya çıkmalı, üç aydır var olmalı, uykusuzluğun sebebi fiziksel koşullar (gürültü,ısı gibi ) veya madde veya ilaç kullanımına bağlı olmamalıdır. Bulguların üç aya dek sürmesi dönemsel insomnia, bulguların üç ay veya daha fazla sürmesi süreğen insomnia, bir yıl içinde iki veya daha fazla dönemsel uyku bozukluğunun yaşanmasına da tekrarlayıcı insomnia adı verilmektedir. İnsomnia hastalığı başka bir psikiyatrik hastalık ile birlikte görülebilir. Psikiyatrik bozukluklara eşlik eden insomnia %40 oranındadır. Yapılan araştırmalara göre kaygı yani anksiyete bozukluklarında daha sık görülen insomnia diğer psikiyatrik hastalıklarda da (depresif bozukluklar, mani, psikotik tablo) sıklıkla görülmektedir.
Psikiyatrik hastalıkların dışında uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu nedeni ile de görülebilir. Uykusuzluk sosyal ve aile ilişkilerini sürdürmekte zorluk, iş performansında düşme, psikomotor işlevlerde bozulma, konsantrasyon ve dikkat sorunları, bellek problemleri, kaza riskinde artma, var olan tıbbi hastalıkların kötüleşmesi gibi sorunlara neden olarak yaşam kalitesini ciddi anlamda bozmaktadır.
Depresyon gelişimi riskini dört kat, kaygı bozukluğu riskini iki kat, uykusuzluk nedeniyle madde kullanımını veya ilaç kötüye kullanımını yedi kat arttırdığı bilinmektedir.
İnsomnia hastalığının belirtileri, uykuya dalmakta güçlük, sık sık uykunun bölünmesi, sabah erken saatlerde uyanma, dinlendirici olmayan uykudur. Uykuya geçiş süresinin otuz dakikanın üzerinde olması, kişinin sabah uyanılmak istenen saatin en az yarım saat öncesinde uyanması, erişkin ve gençlerde uyku arasındaki uyanıklık süresinin yirmi dakika ve üzerinde olması insomnia hastalığının belirtileri ve kriterleridir. Yakınmaların haftada 1-2 gün olması hafif, haftada 3-4 gün olması orta, yakınmaların haftada 5-7 gün olması şiddetli insomnia olarak tanımlanır.
İnsomnia hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik nedenler, otonom sinir sistemindeki problemler hastalığa neden olmaktadır. İnsomnia hastalığı dışında yetersiz uyku hijyeni, kronik yorgunluk, vitamin eksiklikleri gibi biyolojik nedenler, bazı fizyolojik hastalıklar (reflü, obezite, tiroid bozuklukları, idrar yolları hastalıkları, Parkinson hastalığı ve demans, kalp yetmezliği, astım gibi), psikiyatrik hastalıklar (travma sonrası stres bozukluğu, psikoz, mani, anksiyete, depresyon), ağrı bozuklukları, gebelik, menopoz, adet problemleri, narkolepsi gibi hastalıklar da uykusuzluğa neden olabilir. Kıtalar arası uçuş sonrası gelişen ritim kayması, ortamın ısısı, kafein ve sigara kullanımı ve bazı ilaçlar, gece ağır yiyecekler tüketmek, açlık veya aşırı tokluk, uykusuzluğa neden olabilir.
Genel olarak, geçici durumsal faktörlerle ilişkili insomnia vakaları, tetikleyici faktör ortadan kalktığında ya da düzeldiğinde, kendi kendine iyileşecektir. Ancak, insomnia kalıcı olursa veya tıbbi ya da psikiyatrik bir rahatsızlıkla ilişkili olduğu düşünülüyorsa bir Doktor tarafından tıbbi değerlendirmenin yapılması gerekebilir. İnsomnianın değerlendirilmesi ve teşhisi, hastanın tıbbi ve psikiyatrik öyküsünün eksiksiz bir şekilde doktor tarafından alınması ile başlar. Yukarıda da bahsedildiği gibi, pek çok tıbbi ve psikiyatrik rahatsızlık insomniadan sorumlu olabilir. İnsomnianın tedavisi büyük ölçüde altta yatan nedene bağlıdır. Örnek olarak b12 vitamini eksikliğine bağlı huzursuz bacak sendromu nedeni ile uyku problemi yaşayan bireyler, vitamin takviyesinin ardından iyileşebilir. Depresyon nedeni ile uykusuzluk yaşayan bir hastanın uygun tedavisinin ardından uykusuzluk problemi ortadan kalkacaktır.
Genel olarak insomnianın tedavisi, ilaç kullanılmayan veya davranışçı yaklaşımlar ile ilaç tedavisi seçeneklerine ayrılabilir. İnsomnianın başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için her iki yaklaşım da gereklidir ve bu yaklaşımların bir arada kullanılması, yaklaşımlardan birinin tek başına kullanılmasından daha etkili olabilir.