Kişinin Kendisiyle Dost Olma Becerisi: Öz Şefkat
Yaşamımızda genellikle kendisine en acımasız eleştirileri yapan yine bireyin kendisidir. Bir yanlış yaptığımızda, bir şeyi eksiksiz yapamadığımızda ya da bazı zorluklarla karşılaştığımızda kendimizi eleştirir, hakaret eder ve sorgularız. Üstelik kendimize bunu sık sık yaparız.
Öz şefkat, yani kişinin kendini olduğu gibi kabul etmesi ve şefkat duyması, zor zamanlarda kendisine sevgi ve anlayış gösterebilmesi, en iyi dostuna söyleyeceği o sözleri kendisine de söyleyebilmesidir. Aynı zamanda öz şefkat sözcüğü “benlik” anlamındaki “öz” ve “merhamet etmek, acımak” anlamındaki şefkat sözcüğünün bir araya gelmesiyle oluşmuş olup bireyin kendisine merhamet etmesini ifade etmektedir. Aslında genel olarak bireyin kendi acı, başarısızlık ve yetersizliklerini yargılamadan anlamaya çalışmasıdır demek de yerinde olacaktır.
Farkındalığı da içeren öz şefkat kavramı bireye yaşadığı olaylara yönelik geniş bir perspektif kazandırır. Öz şefkat düzeyi geliştirilebilirdir ve yaşantılar karşısında bireyin kendisine neler söylediği, kendi fikir ve eylemlerini nasıl değerlendirdiği öz şefkat gelişiminde oldukça etkilidir.
Önde gelen öz şefkat araştırmacılarından Texas Austin Üniversitesi’nden Dr. Kristin Neff’e göre öz şefkatin 3 temel öğesi vardır.
ÖZ ŞEFKATİN 3 BOYUTU
Öz Sevecenlik: En basit tanımı ile bireyin kendisini her yönüyle her koşulda kabul edebilmesidir. Kendimize de tıpkı sevdiğimiz birine yaklaşacağımız şekilde sevgiyle, iyilikle ve hoşgörü ile yaklaşabilmektir.
Ortak İnsanlık Hissiyatı: Bireyler yaşadıkları olumsuz duyguları ve yaşantıları yalnızca kendileri yaşıyormuşçasına kendilerine sorun edinirler. Olumsuz yaşantılar ve durumlar karşısındaki “Neden ben?” isyanı bununla ilişkilidir. Fakat bu tarz yaşantıların sadece kendimiz tarafından değil, tüm insanlar tarafından yaşanabilir gayet doğal bir şey olduğunun farkına varabilmek ortak insanlık hissiyatı boyutuyla ilişkilidir. Bu boyuta göre diğerlerinden ayrı değil aksine onlarla aynıyız. Aslında kusursuz olmayışımız tam da bizi diğer insanlara bağlayan en önemli şeydir.
Bilişsel Farkındalık: Bu boyuta göre bireyler kendi olumlu ve olumsuz duygu ve düşüncelerinin farkında olmalılar ve onları dengeli, sağlıklı bir şekilde yönetebilmelilerdir. Aynı zamanda bilişsel farkındalık dengeli bir dikkat halidir. Hissettiklerimizi geri plana atmaz, acılarımızı görmezden gelmeyiz. Buna karşın acılarımız ve yaşadığımız olumsuz durumlarda da boğulmaz onların ağına takılıp kalmayız. Başka bir ifade ile bilişsel farkındalık hislerimizi ne eksik ne de fazla tamamen olduğu gibi yaşamamız için bize destek olur.
Öz Şefkatin Bireye Sağladığı Yararlar Nelerdir?
Son yıllarda yapılan çalışmalardan hareketle öz şefkatin aşağıdaki pek çok durumla olumlu bir bağlantısı olduğu görülmüştür:
- Mutluluk
- Yaşam doyumu
- Motivasyon
- Sağlıklı bir kişiler arası iletişim
- Daha az depresyon, kaygı ve stres
- Daha az mükemmeliyetçilik
- Sağlıklı bir yaşam tarzı yönelimi
Bunlara ek olarak öz şefkat bireylerdeki öz saygıyı arttırır, zorluklar karşısında mücadele etme azmini kazandırır, psikolojik sıkıntılarla baş etmede kolaylık sağlar ve en önemlisi de hayata ve kendimize daha pozitif bakabilmeyi sağlar.
Öz Şefkati Geliştirmenin Yolları Nelerdir?
- Öz şefkatle ilgili bir defter tutun ve bu deftere öz şefkatin sizin için neler ifade ettiğini not edin. Bu kelimeyi duymak sizde ne gibi duygular uyandırıyor ya da kendinize yeterince öz şefkat gösterdiğinizi düşünüyor musunuz? Tüm bu sorulara cevap verebilmek, öz şefkatinizi geliştirmek için mükemmel bir başlangıç olabilir.
- Gün içerisinde kendinize karşı merhametsiz davrandığınız, kendinizi acımasızca eleştirdiğiniz anları bir deftere not edin. Bu eleştirilerin altında yatan sebeplere odaklanın.
- Mükemmeliyetçilik huyunuzdan bir an önce vazgeçin. Bu dünyada siz de dâhil olmak üzere kimsenin mükemmel olmadığını kabul edin. Her zaman elinizden gelenin en iyisini yapmaya odaklanın ancak işler istediğiniz gibi gitmediğinde kendinizi acımasızca eleştirmekten kaçının.
- Kendinize küçük bir çocuğa yaklaşır gibi sevgi ve şefkatle yaklaşın. En ufak hatanızda bile kendinizi yerden yere vurmaktan kaçının ve kendinize karşı anlayışlı olmaya özen gösterin. Asıl önemli olanın hatalarınızdan ders çıkarabilmek olduğunu asla unutmayın.