Kusursuza Ulaşma Çabası : Mükemmeliyetçilik
Mükemmeliyetçilik kavramı psikoloji literatüründe özellikle 1950’li yılların başından itibaren pek çok araştırmacı tarafından rağbet görmüş ve tanımlanmaya çalışılmıştır. İlk dönem araştırmacıları mükemmeliyetçiliği tek yönlü olarak kabul etmiş ve negatif etkileri üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bu perspektife göre mükemmeliyetçilik, bireylerin kendileri için çok yüksek standartlar belirlemeleri ve bu standartlara ulaşmak için yoğun gayret gösterirken kendilerini negatif bir şekilde değerlendirmeleri ve daima eksik taraflarına yoğunlaşmaları şeklinde ifade edilmektedir. Ayrıca mükemmeliyetçiliğin patolojik bir durum olduğu ve hatta düşük benlik değerine sebebiyet verdiği üzerinde de durulmuştur.
Mükemmeliyetçilik genel olarak en iyiye ulaşma çabasıyla karıştırılır. Fakat sağlıklı bir şekilde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmakla mükemmeliyetçilik arasında fark vardır. En iyiyi başarmak için gayret gösterenler başarılı olmak ya da hedeflerine ulaşmak için gösterdikleri bu gayretten dolayı zevk alırlar. Mükemmeliyetçi bireyler ise hiçbir zaman ve hiçbir koşulda hata yapılmaması gerektiğine inandıklarından kendilerinden ve yaptıklarından sürekli kuşku duyup, kaygı içinde yaşarlar.
Bunlar bazen birlikte görülse de, Gordon H. Flett ve Paul L. Hewitt (2002) üç çeşit mükemmeliyetçilik tanımlamıştır:
Kendine Yönelik Mükemmeliyetçilik: Bireyin kendisi için koyduğu yüksek standartları belirtir ve birey kendini bu standartlar çerçevesinde değerlendirir. Kişi, mükemmel olması gerektiğine inanır ve kendi kendini hedefe ulaşmak için motive eder. Ancak bu durumda kişinin kendisi için yüksek ve ulaşılması imkânsız hedefler koyması da mümkündür. Sonuç olarak kişi başarısızlık yaşar ise, kendine cezalandırıcı davranabilmektedir.
Diğerlerine Yönelik Mükemmeliyetçilik: Birey diğer insanlar için standartlar belirlerler ve onları bu standartlara göre değerlendirirler. Eğer bu bireyler belirlenen standartlara ulaşamazlar veya başarısız olurlarsa birey onları olumsuz bir şekilde değerlendirir. Bu değerlendirme ile de suçlayıcı olabilecekleri gibi kişilere karşı düşmanlık ve güvensizlik de duyabilirler.
Toplum Tarafından Dayatılan Mükemmeliyetçilik: Çevrenin birey için belirlediği standartları göstermektedir. Kişi sosyal çevrenin kendisi için belirli hedefler ve beklentiler içerisinde olduğuna inanır, kendisinin de ancak mükemmel olarak bu hedeflere ulaşabileceğini düşünür. Hedeflere ulaşılamaması durumunda ise kişi sosyal çevreye veya standartları belirleyene karşı öfke duyar.
MÜKEMMELİYETÇİ BİREYLERDE GÖRÜLEN DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞLAR
- Aşırı kontrol etme ve teminat arayışı
- Aşırı planlama, düzenleme, sıralama
- Karar vermede güçlük
- Sürekli erteleme
- Çabuk pes etme
- Başkalarını değiştirmeye çalışma
- Başkalarının yaptığı işe güvenmemek
- Ya hep ya hiç düşünme biçimi
- Kendinden ve çevresinden yüksek standartlar beklemek
- Sorunlara takılı kalmak
- Çok fazla “-meli, -malı” ifadesi kullanma
- Etiketleyici düşünce biçimi
MÜKEMMELİYETÇİLİĞİN NEDENLERİ
Mükemmeliyetçiliğin altında yatan temel nedenler arasında şunlar sıralanabilir:
Sosyal beklenti: Küçüklükte başkaları tarafından sevilme/takdir görme/onaylanma ve kabul edilme gereksinimlerinin başarı karşılığında doyum görmesi. Böylece çocuk kendisine başkalarının ona verdiği değer kadar değer vermeyi öğrenir ve özgüveni dış etmenlere göre şekillenir. Kendisini eleştirilerden korumak için de, tek silahının “mükemmel olmak” olduğuna karar verir. Bu kimseler başkalarının düşüncelerine ve eleştirilerine karşı duyarlı ve kırılgan birer yetişkine dönüşürler.
Sosyal öğrenme: Ebeveynleri mükemmeliyetçi olan çocuklar onları taklit etme eğilimindedir. Çocuklar mükemmel görünen ana-babalarını yüceltir ve onlar gibi olmak ister.
Sosyal tepki: Karmaşa içindeki (örneğin, sürekli kavga eden aile, belirsiz ya da tutarsız kuralların olduğu bir ev ortamı) bir ortamda büyümüş ve çeşitli tacizlere (örneğin, fiziksel şiddet görmek, utanca boğulmak) uğramış çocuklar kendi denetleyemedikleri ve öngöremedikleri şeylerin olduğu bir ortamda kestirim ve denetim duygusu geliştirebilmek amacıyla savunma mekanizması olarak mükemmeliyetçilik geliştirebilirler.
MÜKEMMELİYETÇİLİĞİN OLASI SONUÇLARI
Mükemmeliyetçilik çoğunlukla yıkıcı etkiler yaratır. Bu etkilerden en sıklıkla rastlananları şunlardır:
- Mükemmel olmanın peşinde koşarken hayatın içindeki eğlenceleri, keyifleri ve doyumları kaçırma,
- Sıklıkla yaşanan ertelemeler sonucunda işlerini zamanında yetiştirememe,
- Ayrıntılar içinde kaybolma ve zamanı doğru yönetememe sonucu yapılan işte verimsizlik,
- Başarısızlık beklentisiyle yeni şeyler deneyememe ve fırsatları kaçırma,
- En ufak bir pürüz karşısında motivasyonu korumada zorlanma ve kolay pes etme,
- Kendine yönelik ağır suçlamalarda bulunma ve utanç hissi altında ezilme,
- Yakın ilişkilerde gerçekçi olmayan beklentiler ve bunların sonucunda tatminsiz ve sorunlu ilişkiler
- İnsan ilişkilerindeki sıkıntılar sonucu yalnızlık hissetme,
- Depresyon, kaygı, öfke gibi duyguları ağır bir tonda yaşama.
MÜKEMMELİYETÇİLİĞE KARŞI NELER YAPABİLİRİZ?
- İlk aşamada mükemmeliyetçi olmanın kendinize olan getirisini düşünün. Artıları ve eksilerini sorgulayın. Bu sorgulamayı yapmak değişimin neden gerektiğini anlamamızı sağlayacaktır.
- İnsan olarak sınırlarınız olduğunu bilin. Her insan gibi sizin de hata yapabileceğinizi, sizin de eksik ve zayıf yönleriniz olduğunu kabul edin. Aynı zamanda güçlü taraflarınız olduğunu da…
- Hedeflerinizi kendi gerçek ihtiyaçlarınıza ve isteklerinize göre belirlemeye çalışın. Bunu yaparken sınırlarınızı dikkate alın.
- Yaptığınız bir şeyin sonucu yerine, onu yapma sürecine odaklanın. Süreçten öğrenmeye ve keyif almaya çalışın.
- Herhangi bir hata ya da eksiklikten sonra resmin bütününü karalamayın, ne kendinizle ilgili ne de başkalarıyla.
- Hatalarınız için kendinizi affetmeyi öğrenin. Her hatadan bir deneyim elde edebilir ve böylece kendinizi geliştirebilirsiniz.
- Hedeflerinize yönelik “ya hep ya hiç” düşüncesinden kurtulun. Sizin için daha önemli olan işlerinizi, daha az önemli olanlardan ayırmayı ve onlara öncelik tanımayı öğrenin.
- Yaşadığınız ana odaklanmaya çalışın. Bir başarının ardından, bir sonraki sefer yine aynı başarıyı tutturup tutturamayacağınızı düşünmek başarının keyfini çıkarmanızı engeller.
- Eleştiriyi saldırı gibi algılamayın. Eleştirilerden de pek çok şey öğrenebileceğinizi unutmayın.
- Mükemmeliyetçilikle baş etmek kolay değildir. Bu konuda kendinize zaman verin. Ufak ilerlemelerde dahi kendinizi ödüllendirin.