Para Başarı ve Mutluluk Getirir mi?
Amacına uygun ve kendine yetecek kadar önem verildiği takdirde para, zaman zaman bir mutluluk aracı olarak da sayılabilir. Haksız bir şekilde elde edilen kazançlar buna dahil değildir. Çünkü birinin ahını alarak elde edilen kazanç hayır getirmez yaygın kanısı herkeste mevcuttur. Hakkıyla elde edilen kazanç az olsa da getirmiş olduğu haklı gurur, insanı kendi öz benliğinde bile mutlu etmeye yeter de artar bile.
Para, yetinmeyi bilip geçinmeyi rahatlıkla yürütebilen insanların araç olarak gördüğü bir unsurdur. Olduğu vakit harcayıp şükrederler; olmadığı vakit kendilerinden daha kötü olanı görüp ibret alırlar. Yani mutluluk göreceli bir kavram olup her zengin insanın illa ki mutlu olmasını beklemek yersizdir.
Başarı Mutluluk Getirir mi?
Başarılı olmak, hayatın kişilerin karşısına çıkarmış olduğu sınavları hakkıyla geçmesidir. Başarısızlık ise kimilerinin önüne gelen ilk zorlukta pes edip hayatta tutunamamasıdır. Hayat kimine göre bildiği yerlerden çıkan kolay bir sınav, kimine göre de hep bilmediği yerlerden soru çıkan zor bir sınav gibi gözükür. Başarı da göreceli bir kavramdır. Kişisel tatminle doğru orantılıdır diyebiliriz. Çünkü bazen küçük şeyleri başaran insanlar da mutlu olabilmekte; büyük şeyleri başaran insanlar da aksine mutsuz olabilmektedir. Başarma duygusu; insanın kendi olmasını sağlayan, insanı mutlu edebilen ve kişisel tatmin sağlayan bir duygudur.
Mutluluk İçin İnsanların Koyduğu Kıstaslar
Mutluluk içimizden gelen bir duygu olduğu için belli şartların gerçekleşmesi sonucu bu duyguya ulaşmamız gerektiğini söyler içimizden bir ses. Bu şartlar veya kıstaslar şunlardır:
- Güzel bir ev
- İyi bir meslek
- Güzel ya da yakışıklı bir eş
- Çok para sahibi olmak
- İyi bir tatil beldesinde güzel bir yazlık
- Çocuklara göre bisiklet, bilgisayar, akıllı telefon, gösterişli saatlerdir.
Hedefler ve Mutluluk Gerçeği
Sadece belli şeylere sahip olup belli standartlarda yaşayan insanlar mı mutlu olabilir? Aksine bu düşünce şu olgularla yok edilebilir. Gerçekleştirilmek istenen amaca ulaşıldıktan sonra hedefsiz kalan insanın mutsuz olması kaçınılmazdır. Para ve başarı da bunun gibidir; gerçekleşene kadar fazlasıyla kutsaldır. Ancak gerçekleştikten sonra önemini yitirmektedir. Dolayısıyla çok paraya sahip olma, erişilemeyecek noktaya ulaşmış olma, istediği üne kavuşmuş olma durumu mutluluk için gerekli argümanlardan değildir. Belli bir noktadan sonra bu tür hedefler insanı tüketme noktasına getirir.
Bireyler, kendi değerlendirmeleri ve olayları algılama biçimine göre hayata tutunup belli bir bakış açısı geliştirirler. Üstün gördüğünüz bir tarafınızdan darbe alabilir; bunun sonucu yaşamış olduğunuz krizi yönetemeyip mutsuz olabilirsiniz. Mutlu olmanın koşulunu para kazanmak ve başarı sahibi olmak olarak görmek sonunda insanı hayal kırıklığına uğratır. Sonu olmayan bir yolda insanın kendi kendini tüketmesinden başka bir durum değildir. Bütün bunlardan şu sonucu çıkarabiliriz:
İnsan ancak kendine yetebildiği ölçüde mutlu olabilir.