Sosyal Kaygı Ölçeği Nedir? Ne İçin Kullanılır?
Sosyalleşme kimi bireyler için kolay bir durum iken toplum içinde bu sosyalleşmekte zorluk yaşayan bireyler de bulunmaktadır. Sosyal kaygı olarak adlandırılan bu zorlu durum ile başa çıkabilmek için ise psikoterapi tedavisi uzmanlarca önerilmektedir. Kişide sürekli rezil olma korkusu, başkasının onunla dalga geçeceği korkusu oluşur ve bu durum bireyde negatif etkiler yaratır.
Sosyalleşme korkusunu oluşturan bu psikolojik rahatsızlık, zamanla kişisel hayatı da olumsuz yönde etkilemeye başlar. Sosyal kaygı ölçeği bu gibi sorunları yaşayan bireylerin korku düzeylerinin ölçülmesi amacıyla kullanılmaktadır. Tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılan bu psikolojik tarama testi ile bireyin ilaç kullanımı ve iyileşme durumu belirlenir. Sosyal kaygı yaşayan kişiler için kullanılan bu test aynı zamanda sağlıklı bireyler için de uygulanabilmektedir.
Sosyal Kaygı Belirtileri
- Başkasıyla konuşmaktan çekinme
- Dalga geçilme korkusu
- Rezil olma duygusu
- Sosyal ortamlarda terleme
- Sosyal ortamlarda Titreme
Sosyal kaygı bozukluğu, kişi üzerinde yoğun etki bırakan aşılması zor bir durumdur ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Beyni ani bir tehditle korkutan bu rahatsızlıkla kişi, başkalarıyla konuşmaktan çekinir ve rezil olma duygusu yaşar. Sosyal kaygı durumu olumsuz yönde olan bu kişilerin tedavi sürecinden önce ise davranış tutumlarının seviyesi ölçülmektedir. Sosyal kaygı ölçeği, bu sorun için geliştirilmiş bir testtir ve yaklaşık 48 sorudan oluşmaktadır. Bireylerin kaçınma ve korku düzeylerine yönelik olan 48 tane sorunun cevaplanmasının ardından kişi analiz edilmekte ve sosyal kaygı durumunun düzeyi belirlenmektedir.
Sosyal Kaygı Ölçeği Uygulaması
Çevreye uyumsuzluk ve sosyalleşmekten korkma durumu, ciddi bir psikolojik sorundur ve zamanla bireylerin kişisel hayatını da olumsuz yönde etkilemektedir. Sosyal kaygı bozukluğu olarak bilinen bu sorunun kişideki düzeyinin belirlenmesi için ise sosyal kaygı ölçeği geliştirilmiştir. 48 sorudan meydana gelen bu testte ilk 24 soruda korku, 25. Sorudan sonra ise kaçınma duygusunun kişideki etkileri dikkate alınarak cevaplanmalıdır. Sorulara cevap verirken de yok ya da çok hafif, orta derecede veya şiddetli seçeneklerinden biri tercih edilmelidir. Verilen cevaplar doğrultusunda ise bireyde ruhsal bozukluğun durumu ve sosyal kaygı sorununun seviyesi tespit edilmektedir. Sosyal kaygı yaşayan herkes için uygulanması gereken bu tarama testi özellikle de ergenlik çağındaki bireylere yapılmalıdır.