SOSYAL MEDYANIN ETKİLERİ
Dünya nüfusunun yarıya yakın kısmının internet üzerinden sosyal medya aracılığı ile ilişkilerine yön verdiği, çağımızın bilimsel gerçeğidir.
Tüm araştırma sonuçlarında her kullanıcının internette vakit geçirme aralığı ortalama 2-3 saat olarak saptanmış. Her dakikada 1 milyona yakın fotoğraf ve video paylaşıldığı düşünülürse; iletişimin artık sosyal medya olmadan düşünülemeyeceği söylenebilir. Stres moral bozukluğu, can sıkıntısı gibi bahaneler ile girilen sosyal medya kanalları, beklenenin aksine insanların daha fazla olumsuz duygular ile boğuştuğu birer platformlar aslında. Sosyal medyanın etkileri olarak ifade edilebilecek olumsuzluklardan, stres ve karamsarlık, topluma yabancılaşma insanların sıkça hissettiği duygular arasında.
Olumlu olumsuz etkiler:
Twitter, Facebook üzerinden yapılan paylaşımlar gün içerisinde belli aralıkla ile abartılmadan yapıldığında stres düzeyini azaltabiliyor. Ancak günün tamamına yakın bölümünde bu mecralarda vakit geçiriliyorsa stres düzeyi artışa geçiyor. Dolayısı ile olumlu, olumsuz etkiler ikileminde sosyal medyanın etkileri çeşitlilik arz ediyor. Şöyle ki; zaman aralığı kontrol altında tutulduğunda bazı sosyal platformlar yararlı içeriklere ulaşılmasında oldukça avantajlı birer araç gibidirler.
İşte zaman kritiğinin devreye girdiği nokta burası, tamamen zaman öldürmeye dönüştürülen internet iletişim kanalları bedensel ve ruhsal çöküntülere sebep olabiliyor. Araştırmalarda belli yaş grupları örneklenerek anketler ile konuya detaylı yaklaşıldığında, sosyal medyanın etkileri çok daha net anlaşılabilir. Erkeklerin kadın deneklere göre daha az vakit geçirdiğinin anlaşıldığı bu anket sonuçlarında ortaya çıkan genel etkiler ise şöyle sınıflandırılabilir.
Depresyon
Depresyon konusunda hem olumlu hem de olumsuz etkilerin gözlemlendiğini söyleyebiliriz. Sosyal medyanın etkilerinin en fazla gözlemlendiği duygu hali depresyon diyebiliriz. Özellik genç yaş grubunun, neredeyse sosyal medya üzerinden sosyalleştiği düşünülürse; hem olumlu hem de olumsuz duyguların kökeni sosyal medya içerisinden gelmektedir. Sonuç olarak depresyon gibi sinsi bir rahatsızlığın kök saldığı internet tabanlı sosyal mecralarda, gençlerin istifade kalitesi oldukça önemli, olumsuz hadiselerin yaşanması halinde ortaya çıkan etkilerde, bu yönde gelişim sergiliyor.
Psikolojik rahatsızlığın sosyal medyayı sık kullanan insanların başka temas yolu kullanmaması neticesinde gelişmesi bir başka etken. Özetlersek. Depresyon hastalığının sosyal medyanın olumsuz etkileri arasında sayılması gerekli görülürken, bu platformlarda geçirilen zaman kalitesinin belirleyici olduğunu uzman hekimlerin açıklamaları teyit etmiştir.
Bağımlılık
Araştırmalardan çıkan sonuçlara göre sosyal mecra paylaşımlarının zararlı madde kullanımı gibi bir alışkanlık olduğu ve bırakılmasının zor olduğu varsayılıyor. Bağımlılık diyebilmek için yeterli bilimsel verilerin olmadığını söylemek gerekir. Sosyal medyanın etkileri arasında sık, sık bağımlılık yaptığının altı çizilse de uzmanlar konuya temkinli yaklaşmakta.
Uyku ve bitkinlik hali
Uzun saatler sabit bir noktaya odaklanarak, mobil cihaz yada bilgisayar başında geçirilen zamanın, düşünce sistemini yavaşlatarak uyku ve bitkinlik hali meydana getirdiği artık kanıtlamış bir gerçek. Uykusuzluk, dikkat kaybının da sosyal medyanın etkileri içerisinde sayıldığını söyleyebiliriz.