Fri. Feb 7th, 2025

Blog Rehberlik

Gelecek Yolunda Rehberlik

Gelecek Yolunda Rehberlik

Umut Nedir?

Umut yüzyıllardır mitolojiden dine, felsefeden edebiyata, tıptan psikolojiye ve günlük yaşama kadar hemen hemen her alanda çalışma konusu olmuş, ne olduğu, nasıl yaşandığı, insanlık için iyiliği ve kötülüğü tartışılmıştır. Umut, amaçları olan bireyin başarıya ulaşmak için yollar olduğuna inanması ve bu yolları kullanmak için motivasyonunun bulunmasıdır. Yani umut eşittir yollar, amaçlar ve motivasyonun toplamıdır demek yerinde olacaktır. Başka şekillerde ifade etmek gerekirse umut, gelecekte amaçlarınızı gerçekleştirebileceğinize dair olan pozitif bakışınızdır. Umut zor zamanlarda inancınızı muhafaza etmenizi sağlayan bir biliştir. Gottschalk’e göre zor zamanlarda da bireyleri çalışmaya iten pozitif bir güçtür.

Farklı Umut Çeşitleri

Kolektif Umut: Büyük bir grup insanın toplu olarak sahip olduğu umuttur. Kolektif umut bireyin kendi başına halledemeyeceği durumlarda olur.

Doğuştan Gelen Umut: Kimi insanlar doğuştan umutlu bireyler gibidirler. Yetişkinler tarafından umutları kırılmadığı müddetçe çocuklarda daha çok görülür.

Bir Seçenek Olarak Umut: Durum ne kadar kötü görünürse görünsün var olan umuttur.

Başkalarından Ödünç Alınan Umut: Başkalarının bizim için duyduğu umudu bizim de benimsememizdir.

Pazarlıklı Umut: Bir şeylerin yerine gelmesi ya da gerçekleşmesi durumunda duyacağımız umuttur.

Sahte Umut: Beklentilerin gerçek yerine yanılsamalar üzerine kurulu olması, uygunsuz amaçların peşinde koşulması ve arzu edilen amaca ulaşma stratejilerinin zayıf olması durumudur. Sahte umut besleyen bireylerde başarılması zor ve üst düzey amaçlar belirleme, amaçlarına ulaşırken başarısız olmaları durumunda psikolojik iyilik hâllerinde düşme, aynı anda pek çok amaca sahip olma, enerji ve ilginin dağılması sebebiyle belirlenen amaçlardan hiç birini gerçekleştirmeme söz konusudur.

GELİŞİM DÖNEMLERİNE GÖRE UMUT

İnsan yaşamında çok önemli bir yeri olan umudun, özellikle bir yaş sonrasında hedef yönelimli davranışlarda açık bir biçimde gözlenmesi mümkün olabilmektedir. Umudun gelişimi, aile atmosferi, ana baba tutumları, bağlanma ve yalnızlık ile yakından ilişkilidir.

Umut, kişinin önceki yaşantılarına bağlı olarak hedefe ulaşabilmek için yollar bulabileceğini görmüş olması, yeni hedeflerle karşılaştığında sonuca ulaşmak için istek duymasını ve yeni yollar bulabileceğine yönelik bir güven duygusunu taşımasını sağlar. Snyder (2000), bu yıllardan itibaren hedef belirleme, hedefe ulaşma ve sonunda doyum sağlama deneyiminin yetişkinlikte umudun oluşumunda önemli bir etmen olduğunu vurgular. Ona göre, çocuğun ebeveynleri ile olan deneyimleri umuda ilişkin şemaları oluşumunda önemlidir.

Snyder, geliştirmiş olduğu umut kuramında, umutlu tutumların gelişiminde anne baba ile kurulan güvenli ve destekleyici ilişkinin kişinin umut düzeyinin oluşumunda önemli olduğunu ifade eder. Dahası, ana babaların öğretme ve model olma rolünü anlatmak adına “koçluk “terimini kullanır. Umut düzeyi yüksek olan çocuklar büyüme sürecinde kendilerini hedeflerine ulaşabilen bireyler olarak tanımlarlar.

 

Bebeklik Döneminde Umut Kavramı (0-2 yaş) : Umut genel hatlarıyla yeni doğmuş bebeğin, daha yürümeye bile başlamadan önce geçirdiği sürede oluşur. Doğumdan 12 aylık olana kadar duyguların tanımlanması ve algılama, olaylar arası bağ kurma, amaçlar belirleme aşamalı olarak gelişmektedir 12. aydan sonra bebeğin kendini tanıma süreci 24. aya kadar sürer ve 30. ayın sonunda hedef belirleme, hedefi elde etmeyi isteme, hedefe ulaşmak için kendisindeki gücün farkına varma olgunlaşır.

Umudun gelişimde bakım veren ile güvenilir bir bağ kurmak önemlidir. Güvenle kurulan bir bağ çocukları istedikleri hedeflerin peşinden gitme ve güçlenme duygusu verir.

Okul Öncesi Dönemde Umut Kavramı (3-6 yas) : Bu dönem dil becerilerinin geliştiği bir dönemdir. Kelimeler, dünyadaki nesneleri tanımlayabilmek için paylaşılan bir sistemdir. Hedef belirleme ve hedefe ulaşma yollarını bulmada dil kullanılır. Bu nedenle bir okul öncesi dönem çocuğunun filizlenen umutları dil aracılığıyla inşa edilir. Bu dönemde özellikle hikâyeler ve masallar genç ve şekillenebilir zihinler tarafından daha sonraki dönemlerde kullanılmak üzere saklanabilecek birer senaryo oluştururlar.  Bir okul öncesi çocuk için umut dersinin yapıtaşı, bir kişinin kendi hedeflerinin peşinden koşmasının, hedefine ulaşmak isteyen diğer bireylerle aynı sosyal çevrede olduğu gerçeğinin farkındalığını artırması ile mümkündür.

Okul Döneminde Umut Kavramı (7-12 Yas) Okul çağındaki çocuklar kendilerini okumaya yöneltecek becerileri keşfetmeye çalışır. Bir çocuğun yazıyı oluşturan simgesel biçimleri adlandırarak okumaya başlaması bilişsel süreç açısından önemlidir. Umut kuramı açısından bakmak gerekirse, çocuklar çocukluk yıllarından itibaren hedef temelli hikâyelerle karşılamaktadırlar. Bu dönemde çocukların zihinsel kapasiteleri de artar. Bu artış hedef temelli düşünce yapısı üzerinde olumlu bir etki yapar; öyle ki çocuklar net bir biçimde hedefleri ve hedefleri izlenecek yolları hayal edebilirler. Çocukların zihinlerinde umut temelli düşünce yapıları mevcuttur. Genelde umut düzeyleri yüksek olan öğrencilerin, kendilerini daha popüler, daha mutlu, arkadaş ilişkilerinde daha becerikli, uyumlu olarak algıladıkları tespit edilmiştir.

Ergenlik Döneminde Umut Kavramı (13-18 Yaş) Ergenlik döneminde olan kız ve erkekler cinsel olarak olgunlaştıkça, ilişki kalıpları da cinsel kimliklerini keşfetmelerine izin veren tipik ilişki kurma yoluna girer. Ergenlerin kendisi ve gelecek hakkındaki görüşleri ile ilgili bulgular, umut dolu düşünce yapısının, edinilmiş beceri, özsaygı ve kendine değer vermeyle pozitif, depresyon belirtileri ile negatif bir ilişki içerisinde olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırmacılar umut düzeyinin düşük olmasının depresyon belirtileri de artırdığını belirtmişlerdir. Başka bir bulgu da, umut düzeyi yüksek olan çocuklar, ergenler ve genç yetişkinlerin kendilerine dönük olumlu düşüncelere sahip olmalarıdır.

Ergenlerin geleceğe yönelik görüşlerine bakıldığında ise, umut düzeyi yüksek olanların daha iyimser olduğu, hedeflere ulaşmaya çabalarken başarıya daha çok odaklandıkları, yaşama dair birçok amaç geliştirdikleri ve kendilerini ortaya çıkabilecek problemleri çözme yetisini sahip birer birey olarak algıladıkları söylenebilir. Aynı şekilde son zamanlarda yapılan bir çalışma yüksek düzeyde umuda sahip olmanın yaşamda daha net amaçlara sahip olma ile ilişkili olduğunu belirtmektedir. Türkiye’de üniversite öğrencileri üzerinde yapılmış bir araştırmada ise gelecekten umutlu olma, yaşantıdan memnun olma durumu ile benlik saygısı arasında anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Gelecekten umutlu olmanın, bireylerin yaşamla ilgili olumlu bir düşünce ve duygu durumu içinde olduklarını göstermekle birlikte, bireyin kendisi ile ilgili duygu ve düşüncelerinde de olumlu yönde bir değişim yaratabileceği düşünülmüştür.

UMUT DÜZEYİNİ ARTTIRMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

1)Amaçlar edinin

  • Umutlu bireylerin gelecekle ilgili heyecan duydukları gerçekçi amaçları olur. Ulaşmaya çalıştıkları amacın karşısına çıkabilecek olan engelleri tahmin ederler. En önemlisi de bu engelleri aşmalarına yardımcı olacak stratejiler geliştirirler.
  • Amaçlarınızı belirleme konusunda daha yüksek farkındalığa sahip olun.
  • Hayatınızın farklı yönlerinde, değişik amaçlar belirleyin (eğitim, iş, ilişkiler vb.).
  • Amaçlarınızı en önemliden daha az önemliye doğru sıralayın.
  • Yaşamınızı öyle düzenleyin ki dışarıdan gelen istekler ve caydırıcı faktörler amaçlarınızın önüne geçmesin.

2)Amaçlarınıza ulaşabileceğiniz yollar edinin

  • Amacınıza giden farklı yolları tespit ederek en uygununu seçin.
  • Bir engelle karşılaşırsanız neler yapabileceğinizi prova edin.
  • Büyük amaçlarınızı daha küçük adımlara alt hedeflere bölün.
  • Eğer amaç için yolunuz işe yaramazsa, bu yolun yanlış olduğu sonucuna varın. Bu noktada kendinizi suçlamayın. Sadece alternatifler üretmeyi deneyin.
  • Karşılıklı olarak birbirinize fikirler verebileceğiniz arkadaşlıklar edinin.

3)Motivasyonunuzu korumaya çalışın

  • Kendinize pozitif onaylamalar verin.
  • Kendinize gülümseyebilin.
  • Nasıl gidiyorum sorularını çok fazla sormaktan uzak durun.
  • Hedeflerinize ulaşma sürecinden zevk alın.
  • Daha önceki başarılarınızı not edin.
  • Etrafınızda olan küçük şeylerin farkında olun.
  • Orijinal hedefinize ulaşamadığınızda yapabileceğiniz yedek bir hedef belirleyin.