Fri. Oct 4th, 2024

Blog Rehberlik

Gelecek Yolunda Rehberlik

Yetişkinlerde Beyin Hücresi Üretimi

Gelecek Yolunda Rehberlik

Bildiklerinizi unutun

Yetişkinler yeni nöron (beyin hücresi) üretebilir mi? Tıp dünyası, yakın geçmişe kadar bu soruya olumlu cevap veremiyordu. Fakat bunun mümkün olduğu artık biliniyor ve bu yeni beyin hücresi üretimine “nörogenezis” adı veriliyor.

Beynin orta kısmında yer alan ve hipokampus denilen gri yapının öğrenme, hafıza, mod ve duygu gibi faaliyetler için önemli olduğu uzun zamandır biliniyor. Ancak yakın zamanda hipokampusun, yeni nöronların üretiminin de yapıldığı çok özel bir bölge olduğu öğrenildi.

İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’den Profesör Jonas Frisén yaptığı çalışmalar neticesinde, hipokampus bölgemizde günde yaklaşık 700 yeni beyin hücresi üretildiğini öngörüyor. Sahip olduğumuz milyarlarca beyin hücresiyle kıyaslayınca, 700 yeni nöronun çok da önemli olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak bir insan 50 yaşına geldiğinde, doğduğu anda sahip olduğu nöronların hepsi yetişkin beynin ürettiği nöronlarla değişmiş olur. Bunu göz önüne alınca yeni nöron üretiminin ne denli önemli olduğu anlaşılıyor.





Peki yeni nöronlar neden önemli? Öğrenme ve hafızadaki önemini söylemiştik. Laboratuvarda yapılan bir çalışmada, eğer beynin yeni nöron üretimi bloke edilirse, bazı hafıza yeteneklerinin bloke olduğu görüldü. Örneğin mekansal farkındalık denilen ve yaşadığımız şehirde yolu bulmamızı sağlayan hafıza yetenekleri gibi… Yapılan çalışmalar, yeni nöronların sadece hafıza kapasitesi için değil, benzer anıların birbirinden ayırt edilmesini sağlayan hafıza kalitesi için de önemli olduğunu gösteriyor. Arabanızı her gün büyük bir otoparka, tabii her defasında farklı bir noktaya park ettiğinizi düşünün. Her gün aynı otoparkın farklı bir noktasında arabanızı bulabilmenizi sağlayan, hafıza kalitenizdir.

Nörogenezis ve Depresyon

Depresyon özelliği gösteren hayvan modeller üzerinde yapılan gözlemler, depresif beyinlerdeki yeni beyin hücresi üretiminin düşük olduğunu gösteriyor. Antidepresan tedavisi uygulandığında ise yeni beyin hücrelerinin sayısının arttığı, depresyonun azaldığı gözlemleniyor. Bu da, nörogenezis ile depresyon arasında çok sıkı bir bağ olduğunun göstergesi… Fakat daha da ötesinde, eğer yeni beyin hücresi üretimi bloke olursa, antidepresan etkisi de bloke oluyor. Örneğin kanser hastalarında uygulanan tedavilerde kullanılan ilaçlar yeni nöron üretimini bloke ettiği için, kanser hastalığı tedavi edilse bile, hastalar depresyon özellikleri göstermeye devam ediyorlar. Kanser tedavisinden sonra yeni beyin hücrelerinin üretimine başlanması da zaman alıyor.

Gelinen noktada bilim adamları yeni nöron üretiminin, hafıza ve modu geliştirmede, yaşlanmaya ve strese bağlı çöküşün önüne geçmede çok büyük bir etken olduğuna inanıyorlar.

Nöron üretimini kontrol edebilir miyiz?

Ve kritik soru; nörogenezis, yani yetişkin beyindeki yeni nöron üretimi kontrol edilebilir mi? Evet, kontrol edilebilir.

Yapılan araştırmalarda, öğrenme, egzersiz ve seks gibi faaliyetlerin yeni beyin hücresi üretimini arttırdığı gözlemlenmiş. Bunun yanı sıra uyku yoksunluğu (uykusuzluk), stres ve yaşlanma gibi faktörlerin tam tersi etki yaptığı, nöron üretimini yavaşlattığı ortaya çıkmış.

ABD’deki Salk Enstitüsü’nde fareler üzerinde yapılan bir çalışma dış faktörlerin nörogenezis üzerindeki direkt etkisini ortaya koyuyor. Aşağıdaki iki fotoğrafta iki farklı fareye ait hipokampus bölgelerini görüyoruz. Fotoğraflardaki küçük siyah noktalar yeni üretilen beyin hücrelerini gösteriyor. Soldaki fotoğraf, kafesinde koşu çarkı olmayan, sağdaki fotoğraf ise kafesinde koşu çarkı olan iki farklı fareye ait.

Çok açık ki, koşan farenin beyninde diğerine kıyasla çok daha fazla yeni beyin hücresi üretiliyor. Yeni nöron üretimindeki kilit noktalardan biri de beslenme alışkanlıklarımız…

Beslenme ve nörogenezis

  • Yediğimiz şeylerin de beyin hücresi üretimimizde direkt etkisi olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmış. Beslenmemizdeki bazı alışkanlıklar nörogenezisi olumlu desteklerken, bazı alışkanlıklar olumsuz etki ediyor.
  • Yüzde 20-30 kadar daha az kalori almak
  • Aralıklı oruç diyeti (intermittent fasting) denilen ve öğünler arasına belirli bir zaman koymaya dayalı beslenme programı uygulamak
  • İçinde flavanoid maddesi bulunan yaban mersini ve bitter çikolata gibi gıdaları tüketmek
  • Omega-3 yağ asitleri almak (gıda veya takviye yoluyla)

beyindeki yeni nöron üretimini arttırırken,

  • yüksek oranda doymuş yağ içeren beslenme
  • etanol (alkol) tüketimi (kırmızı şarap hariç)

gibi alışkanlıklar nörogenezisi olumsuz yönde etkiliyor. Ayrıca, Japon bilim insanlarının besinlerin dokusu üzerinde yaptığı ilginç bir araştırma da şunu ortaya koymuş: Yumuşak, çiğneme gerektirmeyen besinler nöron üretimini düşürürken, çiğnemeye dayalı beslenme alışkanlığı ise üretimi artırıyor.

Tüm bu çalışmaları baz alarak bilim insanları, beslenme alışkanlıklarının akıl sağlığı, hafıza ve mod üzerindeki etkisinin aslında hipokampus bölgesinde yeni nöron üretimine dayandığını düşünüyor. Sadece ne yediğimiz değil, besinlerin dokusu, ve onları ne zaman, hangi miktarda yediğimiz de önem teşkil ediyor.

İnsanlığa bu değerli ipuçlarını sunan bilim insanları, şimdi de bu yeni nöronların faaliyetlerini daha iyi anlamak ve yeni nöronların hayatta kalarak üretiminin devam etmesini sağlamak için çalışıyorlar. Çünkü uzun ve kaliteli bir ömrün temelinde, beynin sırlarını keşfetmek yatıyor.




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *